Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, işitme kaybının erken dönemde belirlenmesi için yeni doğan bebeklere ve ilkokul 1. sınıfa giden çocuklara işitme testleri yapıldığını belirtti. Koca, her yıl 2 milyon çocuğa işitme tarama testi yapıldığını ve bu programın önemini vurguladı.
Bakan Koca, Türkiye'de her yıl yaklaşık 1 milyon 100 bin bebek doğduğunu ve her bin bebekten 2-3'ünün işitme kaybı ile dünyaya geldiğini ifade etti. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve bazı ilaçların kullanımı nedeniyle bu oranın geçici işitme kayıplarıyla birlikte yüzde 6'ya kadar çıkabileceğini belirtti.
İşitme kaybını erken dönemde tespit etmek amacıyla Ulusal İşitme Tarama Programları'nın yürütüldüğünü dile getiren Koca, yeni doğan bebeklere ve ilkokul 1. sınıfa giden çocuklara işitme tarama testleri yapıldığını açıkladı. Yapılan testlerle işitme kaybı olan bebekler ve çocukların uygun tedavilere yönlendirildiğini söyledi.
Sağlık Bakanı ayrıca işitme kaybının erken teşhisinin önemini vurgulayarak Dünya Sağlık Örgütü'nün işitme kaybına yol açan faktörlerin yüzde 50'sinin önlenebilir olduğunu belirtti. Bu nedenle, çocukların yeni doğdukları dönemden itibaren ve okul çağında düzenli işitme taramalarından geçmelerinin büyük önem taşıdığını söyledi.
Bakan Koca, Türkiye'de kayıtlı 179 bin 867 işitme engelli kişi bulunduğunu ifade ederek, amacın erken tanı, tedavi ve rehabilitasyon ile çocukların sağlıklı bir şekilde büyümelerini ve yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak olduğunu vurguladı. Ayrıca, Uluslararası İşitme Engelliler Haftası'nın farkındalık yaratma ve işitme engelli bireylere daha fazla duyarlılık gösterme fırsatı olduğunu belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın liderliğindeki bu önemli program, bebeklerin ve ilkokul öğrencilerinin işitme sağlığını korumak için hayati bir rol oynuyor. Yüzde 6'ya kadar çıkabilen işitme kaybının erken teşhisi, çocukların daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olmalarını sağlıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün belirttiği gibi, işitme kaybının yarısından fazlası önlenebilir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi, engelliliği önlüyor ve sağlıklı bir toplumun inşasına katkıda bulunuyor. Bu program, işitme engelli çocuklarımıza ve yetişkinlerimize daha fazla duyarlılık gösterme fırsatı sunuyor.
