Ormanda vahşice işlenen Hamdi Atılbay cinayeti, karışık geçmişini arkada bırakarak artık yeni bir düzen kurmak isteyen genç savcı Leyla ile düzenli ve şöhret dolu bir hayata sahip olan hırslı gazeteci Kenan’ın yollarını kesiştirir. Ne var ki bu cinayet, sadece onların aşklarının değil aynı zamanda hayatlarıyla ilgili bildikleri doğruların da yıkılacağının habercisidir.

Birbirinden hırslı bu iki karakter, çıkar çatışmaları arasında birbirlerine umutsuzca ihtiyaç duyduklarının farkında değillerdir. Kenan, güzel ve kararlı savcıya ilk görüşte etkilenir. Ancak Leyla, habercilik hırsı içerisinde bildiklerini kendisine saklayan Kenan’a şüpheci yaklaşır. Onda adını koyamadığı bir tekinsizlik hisseden Leyla, Kenan’ın gözlerinin arkasındaki yabancıyla tanıştığında birçok şey anlam kazanacaktır.

Hırsından taviz vermeyen Leyla, soruşturmanın Kenan'dan bağımsız ilerleyemeyeceğini kabullenmek zorunda kalır. Leyla'nın hapse attırdığı abisi Tahir tahliye olur ve ailesinin başına yeni belalar açacağı işlere bulaşmakta vakit kaybetmez. Leyla, Ekrem'e doğruyu söylemesi için bir şans verecektir. Bugüne kadar dürüstlüğünden kuşkulanmadığı babası bile suratına karşı yalan söylerse Leyla kime güvenebilir?

Fakat savcı Leyla'nın varlığı, İdris ve Doğan'ın yoluna beklemedikleri engeller çıkarır. Doğan'ın işlediği yeni cinayet, çocukken geçirdiği travmayla ilgili ipuçları verir. Bölünmüş kişiliğinden habersiz yaşayan Kenan, hafızasındaki gediklere mazeretler uydurmaya başlar.

Leyla'nın güvenebileceği insanlar sayıca azaldıkça, kurbanların sayısı çoğalır. Oğlunu kurtarmak isteyen Turan ise katili koruyan bir başsavcıya dönüşmekle sınanır. Kenan, Doğan'ın taleplerine uyup bir katilin sesi olmayı kabul edecek mi? Kenan'ın içinde yaşayan düşman Leyla için bir tehdit oluşturacak mı?