Türkiye’de kişi başına düşen doktor sayısı Avrupa’da son sırada yer alıyor. 2021 yılı verilerine göre Türkiye’de toplam hekim sayısı 183 bin 569 olarak kaydedilmiştir. Bu, Almanya gibi diğer Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça düşük bir rakamdır. Almanya’da 377 bin hekim bulunurken, Türkiye beşinci sırada yer almaktadır. Ancak, nüfusa göre hesaplandığında durum değişiyor.
Türk vatandaşları yılda ortalama 8 defa doktora gitmektedir. Bu, Avrupa ülkeleri içinde oldukça yüksek bir muayene sıklığına işaret etmektedir. Ancak, kişi başına düşen doktor sayısı açısından Türkiye Avrupa’da son sıradadır.
Yıllık doktora gitme sayısı ülkeden ülkeye büyük farklılık göstermektedir. Slovakya, 11 defa ile listenin başında yer alırken İsveç, 2,3 defa ile son sıradadır. Türkiye ise bu alanda 29 Avrupa ülkesi içinde beşinci sıradadır. Bu istatistikler, Türkiye’de sağlık hizmetlerine yoğun bir talebin olduğunu göstermektedir.
Muayene sayısındaki farklar, ülkelerin sağlık sistemleri, sağlık personeli dağılımı ve hasta başına düşen doktor ücretlerine bağlı olarak değişebilir. Örneğin, bazı ülkelerde hemşireler ve diğer sağlık görevlileri önemli bir rol oynayabilir, bu da doktor ihtiyacını azaltabilir. Ayrıca, doktorların baktıkları hasta başına aldıkları ücret de bu istatistikleri etkileyebilir.
Türkiye’nin kişi başına düşen doktor sayısı Avrupa’da son sırada yer alsa da, ülkedeki yüksek muayene sıklığı sağlık hizmetlerine olan talebi göstermektedir. Bu istatistikler, Türkiye’nin sağlık sektöründe yapılması gereken iyileştirmeler ve doktor dağılımı konularında çalışması gerektiğini göstermektedir.
Türkiye’de sağlık sistemi, nüfusu ve sağlık hizmetlerine olan talebi göz önüne alarak büyük bir baskı altındadır. Özellikle büyük şehirlerde hastane sıralarının uzun olması ve doktora ulaşmanın zorluğu, bu sorunun yalnızca istatistiksel bir mesele olmadığını göstermektedir.
Türkiye’deki doktor sayısının bu kadar yüksek bir hasta yoğunluğunu karşılamakta zorlandığı bir dönemde, COVID-19 salgını da sağlık sistemi üzerinde ek bir yük oluşturdu. Salgın döneminde birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de muayene sayısında bir düşüş yaşandı. Bu düşüş, salgının başladığı dönemde hastaların sağlık kuruluşlarına gitmekten kaçınması ve hastanelerin COVID-19 vakalarıyla meşgul olmasıyla ilişkilendirilebilir.
Türkiye’deki doktorlar, sadece yoğunlukla değil, aynı zamanda sağlık sistemi içindeki diğer sorunlarla da karşı karşıyadır. Özellikle doktorlar, sağlık kuruluşlarında şiddet olaylarının artması nedeniyle güvenlik endişeleri taşımaktadır. Bu da doktorların yurt dışına göç etme eğilimini artırabilir.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporlarına göre, muayene sayısındaki farklar sadece doktor sayısına değil, aynı zamanda hemşireler ve diğer sağlık personelinin rolüne de bağlıdır. Örneğin, İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerde, hemşireler önemli bir sağlık hizmeti sağlama rolü üstlenir ve bu, doktor ihtiyacını azaltır.
Bu sorunların çözülmesi, hem hastaların daha iyi sağlık hizmeti almasını sağlayacak hem de sağlık çalışanlarının daha iyi çalışma koşullarına sahip olmalarına yardımcı olacaktır.
