Topuk Kanı Uygulaması Nedir, Neden Önemlidir? Kars’taki Mahkeme Kararı Tartışma Yarattı

topuk-kani.jpg

Mahkemenin gerekçesinde “alternatif tıp” ifadelerine yer verilmesi, tıp dünyasında geniş yankı uyandırdı. Uzmanlar, topuk kanı testinin tedavi edilebilir kalıtsal hastalıkların erken teşhisinde hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor.

Ebeveynlerin topuk kanı testini reddetmesi üzerine Kars İl Sağlık Müdürlüğü konuyu yargıya taşıdı. Ancak Kars Aile Mahkemesi, 20 Ağustos 2024’te verdiği kararla aile lehinde hüküm vererek, “Topuk kanı almanın çocuğun Anayasa ile güvence altına alınmış yaşam ve sağlık hakkı üzerinde olumlu etkilerinin tıbbi olarak kesin bir şekilde ispatlanmamış olması” gerekçesini sundu. Ayrıca, olası teşhis ve tedavilerin de tıp camiasında tartışmalı olduğunu belirtti.

Mahkemenin kararında, bir “alternatif tıp uzmanı” yazarın görüşlerine atıfta bulunularak, topuk kanı testinin “çocuğa yapılacak en büyük kötülüklerden biri” olduğu iddiası yer aldı.

Bu karar sonrasında Sağlık Bakanlığı, mahkemenin hükmüne itiraz ederek, kararın hatalı olduğunu belirtti ve istinaf sürecinin başlatıldığını duyurdu. Bakanlık, açıklamasında, “Kesin hüküm niteliğinde olmayan bu kararın yanlış olduğunu düşündüğümüz için istinaf yoluna başvurulmuştur” dedi.

Topuk kanı testi, doğumdan sonraki ilk günlerde bebekten alınan birkaç damla kan ile yapılan bir tarama testidir. Bu test, tedavi edilebilir kalıtsal hastalıkların erken teşhis edilmesini sağlar. Uzmanlar, bu testin zamanında yapılmaması durumunda bebekte kalıcı hasarlara ya da ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguluyor.

Topuk kanı testinin reddedilmesi, bebeğin ilerleyen dönemlerde gelişimsel ve nörolojik sorunlar yaşama riskini artırabilir. Bu nedenle sağlık otoriteleri, testin rutin olarak yapılmasının büyük önem taşıdığını belirtiyor.

Kars’taki mahkemenin aldığı bu karar, hem kamuoyunda hem de sağlık camiasında ciddi bir tartışmaya neden oldu. Sağlık profesyonelleri, topuk kanı testinin tıbbi gerekliliğini savunurken, mahkemenin alternatif tıp referanslarıyla aldığı bu kararın yanlış bir mesaj verdiğini ifade ediyor.

Sağlık Bakanlığı’nın itiraz sürecinin ardından bu davanın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.

Exit mobile version