1. Haberler
  2. Genel Haberler
  3. Çocuk Yaşta Evliliklerin Önlenmesi: Toplumun Geleceğine Dair Bir Adım

Çocuk Yaşta Evliliklerin Önlenmesi: Toplumun Geleceğine Dair Bir Adım

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın çocuk yaşta evliliklerin gerilediği yönündeki açıklamasına kadın dernekleri tepki göstermiştir. Bakan Göktaş, Birleşmiş Milletler’in UN Women birimi işbirliğinde düzenlenen bir çalıştayda 2005 yılında 51,944 küçük yaşta kız çocuğunun evlendirildiğini, ancak 2022 yılı itibarıyla bu sayının 11,250’ye gerilediğini söylemiştir.

Ancak, kadın örgütleri bu rakamları gerçekçi bulmamış ve çocuk yaşta evliliklere karşı yeterli önlemlerin alınmadığını savunmuşlardır. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, 2019’da çocuk yaşta evliliklere af getirilmesi için hazırlanan bir TBMM önergesine atıfta bulunarak, dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “300 çocuk evliliği var” dediğini hatırlatmıştır. Güllü, Bakan Göktaş’ın açıkladığı rakamın aslında af yoluyla ortaya çıkan bir tabloyu gösterdiğini ifade etmiş ve çocuk yaşta evliliklerin vahametini ortaya koyduğunu belirtmiştir.

Ayrıca, Güllü, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin 16 yaşını baz aldığını ve hâkim izniyle yapılan evliliklerin kayıtlı olduğunu belirtmiş, ancak Kars ilindeki bir TBMM araştırma raporunda 10 yaşın altında evliliklerin olduğunu dile getirmiştir. Bu çocukların TÜİK’te kayıtlı olmadığını söylemiştir.

Başka bir kadın derneği başkanı da açıklamayı eleştirerek, bu durumun gerilemesinden bahsedilmesinin gerçek denetimin yapılmadığını ve yasadışı bir şekilde devam ettiğini gösterdiğini ifade etmiştir. Bu nedenle, kadın dernekleri çocuk yaşta evliliklere karşı daha etkili önlemler alınmasını ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesini talep etmektedirler.

Çocuk yaşta evlilikler, birçok ülkede ciddi bir insan hakları ihlali ve sosyal sorun olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de bu sorunla mücadele etmek için atılması gereken adımların neler olabileceğini ve kadın derneklerinin taleplerini daha ayrıntılı bir şekilde ele alabiliriz:

Yasal Yaş Sınırının Yükseltilmesi: Birincil olarak, Türkiye’de yasal evlilik yaşı olan 16 yaşın yükseltilmesi düşünülebilir. Bu, çocuk yaşta evlilikleri engellemeye yardımcı olabilir.

Eğitim ve Farkındalık: Eğitim kampanyaları ve toplumda farkındalık oluşturmak, çocuk yaşta evliliklerin zararları hakkında bilinçlenmeyi artırabilir. Bu tür kampanyalar, ailelerin, gençlerin ve toplumun bu konuda daha bilinçli olmalarına yardımcı olabilir.

Hukuki Tedbirler: Hukuki tedbirlerin sıkılaştırılması, çocuk yaşta evliliklerin yasal olarak engellenmesini sağlayabilir. Aynı zamanda hukuki sorumluluklar ve cezaların artırılması, bu tür evlilikleri teşvik edenleri caydırabilir.

Hukuki Destek ve Koruma: Çocuk yaşta evlendirilen gençlere hukuki destek ve koruma sağlanmalıdır. Bu, mağdurların haklarını koruma ve adalet arama konusunda yardımcı olabilir.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda daha fazla çalışma yapılmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden politikalar ve programlar, kadınların eğitim, istihdam ve toplumsal katılım açısından daha güçlü hale gelmelerini sağlayabilir.

İzleme ve Değerlendirme: Çocuk yaşta evliliklerin izlenmesi ve değerlendirilmesi için etkili mekanizmalar oluşturulmalıdır. Bu, sorunu daha iyi anlamamıza ve önleyici tedbirlerin etkisini değerlendirmemize yardımcı olabilir.
Toplumun tüm kesimlerinin bu sorunun çözümüne katkıda bulunması, çocuk yaşta evliliklerin azaltılması veya tamamen engellenmesi için önemlidir.

Çocuk Yaşta Evliliklerin Önlenmesi: Toplumun Geleceğine Dair Bir Adım
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yazar Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!