Ağız kanseri hakkında önemli bilgiler veriliyor. Prof. Dr. Kaan Orhan, kola, çay ve salata gibi tüketilen maddelerin ağızda oluşturduğu ağrı ve kızarıklıkların kanser belirtisi olabileceğine dikkat çekiyor. Ağız kanserinin genellikle dil kanseri olarak tanımlandığını ve yanak, dudak, dil altı ve diş eti gibi bölgeleri de etkileyebileceğini belirtiyor.
Orhan, ağız kanserinin erken teşhisinin hayati önem taşıdığını vurguluyor. Hastalığın başlangıçta hafif ağrılar ve kızarıklıklarla belirti verebileceğini, daha sonra beyaz lezyonların ortaya çıkabileceğini ve sertleşmelerin meydana gelebileceğini ifade ediyor. Karnabahar şeklindeki yaraların belirgin bir işaret olduğunu söylüyor.
Ağız kanserinin dünya genelinde ve Türkiye’de ne kadar yaygın olduğuna dair istatistikler de paylaşılıyor. Erken teşhisin hayatta kalma oranını artırdığına dikkat çekiliyor. Erken teşhisle yaşam şansının yüzde 80’e çıktığı, ancak geç teşhiste bu oranın yüzde 20’ye düştüğü belirtiliyor.
Orhan, özellikle sigara ve alkol tüketenlerin ağız kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu da ekliyor. Son olarak, diş hekiminin 6 ayda bir yapacağı kontrollerin büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.
Bu bilgiler, ağız sağlığına önem vermenin ve düzenli kontrollerin hayati önem taşıdığını gösteriyor. Ağız kanserinin erken teşhisi, hastaların yaşam şansını belirgin şekilde artırabilir. Ayrıca sigara ve alkol gibi risk faktörlerinden kaçınılması da önemli bir koruyucu tedbirdir.
Ağız kanserinin erken teşhisi için belirtilere dikkat etmek ve düzenli olarak diş hekimine gitmek büyük önem taşıyor. Ağızda meydana gelen ağrı, kızarıklık ve beyaz lezyonların ciddi bir sağlık sorunu işareti olabileceği vurgulanıyor. Karnabahar şeklindeki yaraların özellikle endişe verici olduğu belirtiliyor.
Prof. Dr. Kaan Orhan, haberde ağız kanserinin erken teşhisinin hayati önem taşıdığını ve erken teşhisle yaşam şansının yüzde 80’e çıktığını ifade ediyor. Ayrıca, geç teşhiste ise yaşam şansının yüzde 20’ye kadar düştüğüne dikkat çekiliyor.
Sigara ve alkol gibi risk faktörlerinin ağız kanserine yakalanma riskini artırdığına da değiniliyor. Bu nedenle, bu tür alışkanlıklardan kaçınılması öneriliyor.
Diş hekiminin 6 ayda bir yapacağı kontrollerin büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Bu kontroller sayesinde olası risklerin erken teşhis edilip tedavi sürecinin başlatılması mümkün oluyor.
. Bu adımlar, hastalığın erken aşamalarda tespit edilmesini sağlayarak yaşam şansını belirgin şekilde artırabilir.
