Tunceli, Hititler de dahil olmak üzere birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Doğu Anadolu illerimizden birisidir. Kış aylarında sert mevsim koşulları sebebiyle en çok yaz aylarında ziyaretçi alan Tunceli birbirinden güzel tarihi ve doğal güzelliklere sahiptir. Peki, Tunceli’de gezilecek yerler nelerdir? Tunceli’de gezilecek doğal mekanlar nelerdir? Bu soruların yanıtlarını ve daha fazlasını sizler için derleyip hazırladığımız yazımızda bulabilirsiniz.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin en çok ziyaretçi kabul eden illerinden birisi olan Tunceli oldukça az nüfusu ile sakin ve sessiz bir şehirdir. Kalabalığın az ve gezilecek birçok mekana sahip olması sebebiyle Doğu Anadolu gezilerinde sıklıkla tercih edilmektedir. Bu yazımızda siz kıymetli okuyucularımız için Tunceli’de görülmesi ve gezilmesi gereken mekanları derleyip bir araya getirdik. Tunceli’de gezilecek müzeler nelerdir? Tunceli’deki turistik yerler nelerdir? İşte ayrıntılar…
Binlerce yıllık bir tarihe sahip olan Tunceli bin yıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Bu özelliği sayesinde görülmeye değer birçok tarihî mekana sahip olan Tunceli’deki tarihî ve turistik yerleri şöyle listeleyebiliriz;
Pertek Kalesi
Murat Nehri kayalıkları etrafında bulunan bu kalenin Mengüçlüler döneminde inşa edildiği rivayet edilmektedir. Hem tarihi hem de doğal güzelliklerin bir arada olduğu Pertek Kalesi Tunceli gezisinde ilk uğranılan bir mekânlardan birisidir.
Mazgirt Kalesi
Tunceli’nin Mazgirt ilçesi civarında bulunan bu kale Rivayetlere göre 4. Yüzyılda Urartular tarafından yapılmıştır. Tarihî güzelliğinin yanı sıra doğası ile de ön plana çıkan bu mekan oldukça sık ziyaret edilmektedir.
Tahar Köprüsü
Halk arasında Yusuf Ziya Köprüsü olarak bilinen bu köprü 19. Yüzyılda Yusuf Ziya Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Çemişgezek ilçesinde bulunan bu mekana ulaşım köy araçları ile yapılmaktadır. Yine Tunceli’nin diğer tarihî yapıları gibi doğal güzelliklerle iç içe bir mekândır.
İn Delikleri ( Derviş Hücreleri)
Tunceli’de görülemeye değer mekanlardan birisi de İn Delikleri olarak geçen kaya hücreleridir. İbn-i Bibi’nin Seyahatname adlı eserinde de adı geçmekte olan bu mekana ulaşım nispeten zorlu olsa da ziyaretçiler tarafından sıkça tercih edilmektedir.
Tunceli Dersim Müzesi
Tunceli ve civar illere ait olan çeşitli tarihi mirasların sergilendiği bu müze mutlaka gezilmesi gereken tarihi mekanlardan birisidir. Şehir merkezine bulunması nedeniyle ulaşımı oldukça kolay olan Tunceli Müzesi, Pazartesi hariç haftanın bütün günleri ziyaretçi kabul etmektedir.
Çelebi Ali Camii
Tunceli’nin Pertek ilçesinde Murat Nehri yakınlarında olan bu cami 1569 yılında Koca Hacılı Ali oğlu Çelebi tarafından inşa edilmiştir. Günümüzde hala cami olarak faaliyetine devam etmektedir.
Tarihî atmosferiyle birlikte eşsiz doğal güzelliklere de ev sahipliği yapan Tunceli’nin gezilecek doğal mekanlarını sizler için şöyle listeleyebiliriz;
Munzur Çayı
Tunceli şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki bu çay Ovacık ilçesine bağlıdır. Yerli halk taraf kutsal bir su olarak anılan bu çay adını da Munzur Dağlarından almıştır.
Dereova Şelalesi
Şehir merkezine neredeyse 45 kilometre uzaklıkta olan bu mekan Nazımiye ilçesi sınırları içinde yer almaktadır. Dereova Şelalesi diğer ismiyle Gelin Pınarı suyu 3 farklı kaynaktan gelmektedir. Tunceli’de mutlaka görülmesi gereken doğal güzelliklerden birisi olan bu şelale oldukça sık ziyaret edilmektedir.
Zenginpınar Şelalesi
Tunceli il merkezine yaklaşık olarak 45 kilometre uzaklıkta olan bu şelale doğal bitki örtüsü ve suyunun güzelliği ile görenleri büyüleyen bir mekândır. Günü birlik gezilerde mutlaka ziyaret edilen Zenginpınar Şelalesi özellikle yaz aylarında sıklıkla ziyaret edilmektedir.
Munzur Vadisi Milli Parkı
Tunceli’nin Ovacık ilçesine bağlı olan bu mekan 1971 yılında milli park ilan edilmiştir. Munzur Suyu, Ziyaret Tepesi’nin eteklerinden doğmakta ve Pülümür Çayı ile birleşerek Keban Baraj Gölü üzerine dökülmektedir. Eşsiz manzaraya ve yemyeşil bitki örtüsü ile mutlaka görülmesi gereken doğal mekanlardan birisidir.
Bağın (Dedebağı) Kaplıcası
Mazgirt ilçesinin Dedebağ köyünde bulunan bu doğal şifahanenin suyu tek bir kaynaktan çıkmaktadır. Birçok rahatsızlığa şifa veren suyu ve doğal bir güzelliğin içinde olması sebebiyle oldukça yoğun bir ziyaret trafiğine sahiptir. Hem günübirlik hem de uzun soluklu konaklamalar için imkânlara sahiptir.
